DİĞER
"Joyce, Homeros’un metnini gerçekten ‘devrimci’ bir kanavaya oturtur... Dil plastiğinin modern bilincin en önemli kurucu öğesi olduğunu o tarihte yakalamıştır. Eliot’un metni ise bugün bize muhafazakârlığın modern bir kavram olduğunu yeniden öğretiyor. Modern-muhafazakâr bir eser Çorak Ülke. Joyce’un delimsirek, ve metni de okuru da çıldırtan, hatta yıpratan ‘genç’ arayışlarına karşın Eliot ‘yaşlı’ bir sestir."
“Peki ya hatırlamak her zaman kurtarıcı meleğimiz miydi? Bazen de azabımızın yegâne sebebiydi. Tıpkı bunca çiçeğin içinde böğrümüze oturan, soluğumuzda düğümlenen hatıraların varlığı gibi…”
"Amerikan hikâyeciliğinin en önemli öncülerinden olan Washington Irving olağanüstü karakterleriyle bir kültür yaratmıştır. Efsaneleri kendi kültürünün hikâyeciliğinin kollarında büyüten Washington Irving, hikâyeyi üzerinde bulgularını resmedebileceği bir tual olarak görerek kelimelerle yarattığı tablolarının tarzını ortaya koyar."
“Neden Bach bu denli önemli? İskender Savaşır’ın ifadesiyle, ‘Çünkü Bach’ın neredeyse her eseri, tek ve kişisel bir üslubun tezahürü değil, belirli bir alanda, uzun bir gelenek boyunca denenmiş bütün üslupların, araştırmaların, teknik olanakların kendine özgü ve emsalsiz bir sentezi.’”
"Ne demişti Carver, Wolff ve Ford’la arkadaşlıkları hakkında? 'Eserleri ve kişilikleri meltem ile tuzlu su kadar farklı. Benzerliklerin yanı sıra bu farklılıklar ve tanımlanması zor başka bir şey onları dost kılıyor.' Buradaki 'tanımlanması zor başka bir şeyi' tanımlamaya çalışmayacağım, ama bu 'şey'in ne olabileceğine dair –adını koymadan, bir sınıfa, ekole sokmadan– bir şeyler sezmek sanki mümkünmüş gibi geliyor bana."
Haziran ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Çorak Ülke’yi bugün, ilk basılışından tam 100 yıl sonra yeniden okumak, tarihî bir lunapark oyuncağına binip işlevini hâlâ ne kadar iyi yerine getirebildiğine şaşarak oradan oraya savrulmak gibi."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Sessizlik bir 'araştırma' kitabı olarak değil, yazarının zihnini kurcalayanları derli toplu bir şekilde aktardığı bir 'kılavuz çalışma' olarak okunmalı. Her şeyden bağımsız olarak, sadece sessizliğe çok yönlü yaklaştığı için bile değerli bir kitap bu."
"Yitirilen Cennet’te, işleyen düzenin “kölelik” olduğunu düşünüyor isyankâr melekler. Şeytan, ondaki büyüklük tutkusunun izleri ile Tanrı’nın adaleti ve tanıdığı seçim özgürlüğü bir yana; 'yeryüzünde' monarşiye dayalı yönetime başkaldırması gereken insanın başka bir âlemdeki modeli niteliğinde."
Bu yıl John Steinbeck’in başyapıtı Gazap Üzümleri’nin Türkçedeki 75. yaşı. ABD’de 1939’da yayımlanan kitap bir yıl sonra sinemaya aktarıldı. 1946’da Rasih Güran tarafından dilimize çevrildi. O günden bu yana birçok yeni çeviri ve basımla hemen her kuşağın en çok okuduğu ve etkilendiği romanlardan biri oldu. Adeta ezilenlerin, eşitlik, özgürlük ve adalet arayanların sözcülüğünü üstlendi...
"Ayrıksı tavırlarıyla toplumsal normların dışına çıkan ve yalnızlaşan Coetzee’nin başkarakterleri kendi doğrularının peşinden giderler. Zaman zaman çelişkiler içinde kaldıkları ve doğruyu bulmaya çalışırken bocaladıkları görülse de, hiçbir zaman çoğunluğun isteğine göre hareket etmezler. Bunun yanında kimi zaman okuru şaşırtan karanlık düşünceleri ve tuhaf fantezileri vardır."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.